Türkçe Dilbilgisi Kuralları

Türkçe Dilbilgisi Kuralları

Nesne

Doğada var olduğunu bildiğimiz, göremesek de varlığını algıladığımız her türlü şey bir nesnedir. Kısaca tabiatın kendisi bir nesnedir.
kuş
su
hava
kalem

Yukarıdaki kelimeler incelendiğinde var olan her şeyin nesne olduğu kolayca anlaşılır.

İsim

İnsanlar aralarında konuşurken var olan bu nesneleri birbirlerine anlatabilmek için bazı kelimelere ihtiyaç duyarlar. Bu kelimeler nesnelerin adlarıdır. Yukarıda yazdığımız kelimeler aslında var olan o nesnelerin isimleridir. Kısaca doğada her nesnenin mutlak surette kendini tanıtan bir ismi vardır ve isim nesnenin ayrılmaz parçasıdır.

Zamir

İsimlerin yerine geçen kelimelerdir yani isimleri bir kaç kez tekrar etmemek için onların kotlanmasıdır ve doğadaki bütün nesnelerin bu zamirler tarafından bir karşılığı vardır.

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar

Sıfat

Nesneleri şekil, büyüklük, nitelik olarak tanımlayan kelimelere denir. Sıfatlar isimleri niteler ve isimlerin belirgin özelliklerini tanımlarlar.

kısa
uzun
büyük
küçük
şişman

İsim Tamlaması

İki tane ismin arka arkaya gelerek yaptığı tamlamalardır.

okul kapısı
bahçe duvarı
çocuk parkı
kalem kutusu

Sıfat Tamlaması

Bir sıfattan sonra isim getirilerek yapılan tamlamalardır.

kırık masa
kötü adam
çirkin ev
şişman kız

Özne

Cümledeki olayı yapan, yaptıran ya da edilgen durumda olaydan direkt olarak etkilenen varlıktır. Canlı veya cansız olabilirler. Eyleme ne-kim soruları sorularak bulunurlar.

Tom yarın Ankara’ya gidecek
Kim gidecek? Tom
Dün bize geldiler.
Kim geldi? Onlar
Onu affetmeyeceğim.
Kim affetmeyecek? Ben
Masa kırıldı.
Ne kırıldı? Masa
Otel yarın açılacak.
Ne açılacak? Otel

İngilizce Dilbilgisinde Türkçedeki gibi gizli özne yokur. Emir dışındaki her cümlede mutlaka bir özne bulunur.

Fiil

İş, oluş, eylem belirten kelimelere fiil denir. Bana iki tane fiil söyleyin dediğimde hemen hemen herkes farklı eylemler kullansa da onları "mek-mak" yaparak söyler, yani "git-mek, koş-mak" gibi. Burada karşımıza çıkan mek-mak ekleri mastar ekleridir. Söylediğimiz kelimeler ise mastardır. O halde fiil dediğimiz şey aslında mastarın kendisidir ve fiiller kimin tarafından yapıldığı belli olmayan ana eylemlerdir. Başka bir ifade ile ham eylem konumundadırlar ve cümle içinde kullanılabilmeleri için bir takım işlemlere maruz kalmaları gerekmektedir. İşte cümle içinde hammadde ( işlenmemiş ) oldukları için kullanamayacağımız ana eylemlere biz mastar diyeceğiz.

doktor olmak
dikkatli olmak
gelmek
tutuklanmak
yürüyebilmek
uyuyor olmak
boyattırmak

Edat

Farklı tür ve görevdeki kelimeler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan sözcüklere edat denir. Edatların tek başlarına anlamları olmadığı gibi, tek başlarına görevleri de yoktur. Ancak diğer kelimelerle birlikte cümle içinde görev kazanırlar.

ki
ile
gibi

Yüklem

Çekim almış fiildir. Yukarıda anlattığımız mastarın işlenerek kullanıma hazır son halidir. Bir fiilin çekim almasından kastettiğimiz şey öznenin " geçmişte - şu anda - gelecekte" eyleme iş yaptırmasıdır. ( gitti – gidiyor – gidecek ) gibi..

Bir cümlede sadece ve sadece bir tek yüklem bulunur.

Yüklem ile mastar arasındaki farkı her durumda ayırt edebilme yeteneğine sahip olmalıyız aksi taktirde İngilizce öğrenmekte oldukça zorlanırız.

Cümle

İçinde sadece bir tek yüklem bulunan kelime veya kelimeler grubudur. Kesinlikle cümle içinde birden fazla yüklem olamaz. Çünkü cümlede bir tek gramerde zaman bulunur ve oda yüklemdir.

Geçişli Fiil

Fiiller önlerine nesne alabilen ve alamayan diye iki farklı kullanımla karşımıza çıkarlar. Bu özellik İngilizce Dilbilgisi içinde bazı dönüşümler için oldukça önemli bir yer tutar. Eğer bir fiil önüne nesne alabiliyorsa geçişli, eğer önüne nesne alamıyorsa geçişsiz bir fiildir.



Burada açıklamaya çalıştığımız kural, cümle içinde nesnenin mevcut olup olmadığı ile ilgili değildir. Örneğin, “Ahmet dün akşam masayı boyadı” cümlesinden istendiği taktirde masayı kelimesi çıkartılıp cümle nesnesiz bir halde kullanılabilir. Ama bu durum cümlede nesnenin yer alamayacağı anlamına gelmez. Çünkü “boyamak” fiili geçişli yani arkasına nesne alabilen bir fiil olduğundan istendiğinde cümlede nesne kullanılabilir.



Oysa, “Ahmet dün akşam Ankara’ya gitti” cümlesinde “gitmek” fiili geçişsiz yani önüne nesne alamayan tarzda bir fiil olduğundan cümlede isteğe bağlı olarak nesne kullanımına izin vermez. Ve nesne bu tarz bir cümlede asla yer alamaz.



Özet olarak, sorduğumuz “neyi-kimi” sorularına cevap alamadığımız “gitmek, gelmek, oturmak” gibi fiillere geçişsiz fiil denir ve bu tip fiiller arkalarına hiç bir şekilde nesne alamazlar.


Fiilimsi

Cümlede yüklem olmamalarına rağmen yükleme yakın bir anlam kazanarak bir kelimede cümle anlamı veren yapılardır.

Koşarak dışarı çıktı.
Ağlayarak yüzüme baktı.
Gülerek koltuğa oturdu.
Çok çalışarak sınavı geçti.

Oluş Cümleleri

İlk bakışta içlerinde yüklem yokmuş gibi algılanırlar. Bunun en büyük nedeni insanların yüklemi sadece eyleme dayandırmalarından kaynaklanır. Oysa “iş, oluş, eylem belirten kelimelere fiil denir ” tanımında açıkça bir oluştan söz edilmektedir. Yani her fiil illaki eylem içerecek diye bir kural yoktur. Doğadaki her bir nesnenin var oluş başka bir deyişle madde oluş fiili vardır ve bunu gizli olarak içinde saklar.

Bizler “özne=nesne” yani öznenin bir şey ya da bir yerde olduğu tarzındaki cümleleri Türkçede isim fiil ve sıfat fiil kullanarak yaparız. Oysa İngilizce dilbilgisi içinde isim ve sıfat fiil diye yapılar yoktur.

Bu tarz cümleler oluş cümleleri diye adlandırılarak “olmak mastarı” ile yapılır. Aşağıda oluş cümlelerine örnekler verilmiştir.

Tom dün hastaydı.
Linda’nın babası bir doktor.
Geçen yaz Antalya’daydım.
O genç bir öğretmendi.
Çok şişman.
Herkes oradaydı.
Evliydi.
Arabası bahçede.
İstanbul oldukça kalabalık bir şehir.
Başarılılar.
Çok tembelsiniz.
Annesi bir ev kadını.
İki hafta önce evdeydiler.
Canan güzel bir kız.
Yorgunum.
Kız kardeşi heyecanlıydı.
Trafik oldukça sıkışık.
Gözleri maviydi.
O çok yaramaz.

Evet bu cümlelere ilk bakıldığında yapısal olarak yüklem görülemez ama içinde yüklem bulunmayan hiç bir yapının cümle olamayacağı hatırlandığında bu cümlelerin içlerinde kesinlikle gözle görülemeyen bir yüklemin olduğu sonucuna varılır. Yani bu cümleler içlerinde görülemeyen gizli anlamda “olmak” saklamaktadırlar. Yüklemleri olmak mastarından türeyen bir kelimedir.

Ettirgen Yapı

Geçişli bir fiil " r -t -tır " eklerinden birini alarak ettirgen hale dönüşür. Eylem bir başkasına yaptırılma konumundadır.

Kapıyı boyatmalıyız.
Onu tutuklatacağım.
Cüzdanımı çaldırttım.
Televizyonu tamir ettirmeliydik.
Evi temizlettirebilirdi.
Her ay saçını kestirir.
Bu numuneyi Almanya'da ürettirebiliriz.
Raporu yazdırtmış olmalı.

Yukarıda yer almış tüm cümlelerin “ettirgen” mastarlardan türediği asla unutulmalalıdır.



Hikaye

Bir olayın başlangıcı ile bitişi arasında geçen süre içindeki herhangi bir an, o zamanın hikayesidir. Genel hatları ile - yor ile cümlelerde karşılık bulur. Asla genel bir anlam içermez. Hikayeler aşağıdaki kuralların tamamını barındırmak zorundadırlar.

* Anlık durum ifade ederler.
* Geçici ve devam etmekte olan durum
ifade ederler.
* Bitmemiş durum ifade ederler.
* Geniş zaman ve geçmiş zaman dışında tüm
hikayelerde -yor + olmak kelimeleri Türkçe
içinde mutlaka birlikte yer alır.
* Hikayeler asla genelleme içeremezler.
* Her - yor eki hikaye değildir.
Örneğin "sabahları 8'de kalkarım" ile
"sabahları 8'de kalkıyorum" genelleme
içerdiğinden aynı kullanımda ve hikaye
olmayan iki cümledir.

Yarın Londra'ya uçuyor olacağım.
Bahçede oynuyorlar.
Beni dinliyor olmalısın.
Televizyon seyrediyor olabilir.
Bu saatte uyuyor olurdum.
Problemi çözüyor olabilirdin.
Dün yağmur yağıyordu.
Evi temizliyor olmalıydılar.
Ders çalışıyor ol.
Yarın çalışıyor olmak zorundayım.

Yukarıdaki tüm cümlelerin “ hikaye ” mastarlardan türediği asla unutulmalalıdır.


Edilgen Yapı

Bilindiği gibi özne cümlede yüklemi yapan, nesne ise bu olaydan etkilenen durumdadır. En temel ve yaygın kullanım alanına sahip bu tarz cümlelere Türkçe Dilbilgisi içinde “etken” cümleler denir.

Etken cümlelerde özne eylemi direkt yapar

Tom beni davet etmedi.
Karısını çok seviyordu.
Odasını her akşam temizliyorum.
Bu diziyi her gün binlerce kişi izliyor.

Yukarıdaki tüm cümlelerin “etken” mastarlardan türediği asla unutulmamalıdır.

davet etmek, sevmek, temizlemek, izlemek

Etken cümlelerin tam aksine, özne cümle içinde olayı yapan değil de, bir nesne gibi olaydan direkt etkilenen yapıda olursa ortaya “edilgen” cümle modeli çıkar. Artık cümle içinde özne bir başka varlık tarafından yönlendirilmektedir.Çoğu kez cümleye açıklama olarak “…. tarafından” ibaresi eklenir.
Edilgen cümlelerde özneye eylem birisi yada bir şey tarafından yapılır. Aşağıdaki cümleleri inceleyerek etken cümlelerle edilgen cümleler arasındaki farkı ayırt etmeye çalışın.

Davet edilmedim. ( Tom tarafından )
Karısı çok seviliyordu. ( Onun tarafından )
Odası her akşam temizleniyor. ( Benim tarafımdan)
Bu dizi her gün izleniyor. ( Binlerce kişi tarafından )

Her cümle mastardan türer kuralı gereği yukarıdaki cümleler de “edilgen” mastarlardan türemişlerdir.

davet edilmek, sevilmek, temizlenmek, izlenmek

Özet olarak,

Pınar pencereyi kırdı.

Burada pencere nesnedir. Bu nesneyi edilgen cümlenin öznesi yaparsak ortaya,

Pencere kırıldı.

cümlesi çıkar ve görüldüğü gibi "pencere" özne görevi üstlenir.

Eylemi özne direkt yaparsa etken
Eylem özneye direkt yapılırsa edilgen

Önemli Not: Etken bir cümlenin nesnesi alınıp, edilgen bir cümlenin öznesi yapıldığından, geçişsiz fiiller edilgen yapılamazlar. Örneğin, gelinmek, gidilmek gramer olarak doğru değildir.


Kapı kırıldı.
Otel yarın açılacak.
Bir şeyler yapılmalıydı.
Param çalınmış olmalı.
Bu dizi her gün milyonlarca kişi tarafından seyredilir.
Duvar yıllardır boyanmadı.
Tutuklanmış olabilir.
Çatı her yıl tamir edilirdi.

Yukarıdaki tüm cümlelerin “edilgen” mastarlardan türediği asla unutulmamalıdır.

Hiç yorum yok: